Tuesday, July 29, 2008

ben ne mi yapiyorum

Ve evet yalniz gecen bir Linz gecesinde acaba ne yapsamda biraz oyalansam diye dusunurken " yahu dur benim bir blogum vardi, acip bir bakayim dedim".

yazmadigim uzun ( ki uzunlugu tamamen icsel saatime gore ayarlidir) zamanda burayi kesfedenler olmus, yorumlar eklenmis. simdilik bi cevap yazmadim, ama icten ice mutlu oldum.

Tatil anilarimi mi yazsam, yoksa bu kucuk Avusturya sehrinden mi biseyler eklesem? daha egelenceli oldugu icin tabii ki tatili tercih ediyorum.

ankara, ilk durak. anilarimin sehri, yasanmislik kokusunu doyasiya aldigim yer. ne yedigim ne ictigim benimle kalsin, hersey guzeldi beaa.

Izmir, "firina girdim sanirim" hissi uyandirdi, pek tadini cikaramadim. ordan ver elini Foca. Focadaki tek derdim kalcak yer bulamamak oldu. Foca olmus montroeux (montrö), muzik festivali yapilcagi tutmus. Hayko Cepkin t-shirt'unu kapan kosmus.
Malt'in konserine kacirdim, yanarim yanarim ona yanarim.

Burdan cikan ders: iklim insanin karakterini degistirmiyor. ama odununkini degistiriyor. Bir baska deyisle normalde zamanla odunun bile yumusayip, degisecegi bir yer olan Foca'da kaldigimiz yerin sahibine odun bile diyemiyorum. Bambaska biseydi. gulumsemek onemli bisey.

Ayvalik ve Cunda. Savas sonrasi yapilan, degisimle kaybedilenlerin yeri bombos. o koca kultur gitmis, yerinde koca bi cukur birakmis. ada cok guzel, rum evleri harika.

ben, ben huzurluyum su gunlerde.

No comments: